Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ağustos 2009 Cumartesi

Bliss

Deniz ve tuz kokusu. Buram buram… Esen hafif rüzgarla daha da hızlı ulaşıyor burunlarına. Akşamüstü, güneş batmaya yakın. Hani daha çok parlar ve huzur verir ya. İşte tam o zaman. Deniz masmavi, dalga sesleri var sadece. Etrafta ikisinden başka kimse yok. Birkaç ağaç o kadar.Kız arabanın ön sağ koltuğunda bacaklarını camdan uzatmış, uzaklara bakıyor. Denizle gökyüzünün birleştiği yere. Mavi saçlarına güneş vurunca daha da parlak görünüyor..Üzerinde beyaz bir elbise var, ketenden. Sade.. Sandaletlerini çıkarmış. Mavi ojeli ayak parmaklarını camdan dışarı sarkıtıyor. Oğlan , ara ara kıza bakıyor. O da denize dalıyor. Mutlular. Bir şarkı açıyor. Dingin bir şarkı. İkisininde bildiği ve sevdiği. Mutlular. Çok düşünce yok. Çok çağrışım yok. Büyük bir boşluk. Geçicide olsa mutlular. Önemli olan bu. Karşıda küçük bir ada var. Ağustos böceklerinin sesi başlıyor. Müziğin sesini daha çok açıyor kız. Seviyor o şarkıyı. Doğru yer, doğru zaman, doğru insan diyor içinden. Konuşmuyorlar. İhtiyaçları yok. Birbirlerini anlıyorlar. Birbirlerine dokunmaları gerekmiyor. Bakmaları daha anlamlı. Kız anlamı oğlanda buluyor, oğlanda kızda. Hafif bir esinti yosun kokusunu getiriyor onlara. Denizi ve yalnız olmayı hep sevmişti ikiside.
Umut var. Ölüm yok. Sadece huzur var.

Hiç yorum yok: